Sipariş verin AGE Tarayıcısı bugünAGE Scanner

Sağlıklı bir iş AGE Tarayıcıyı Sipariş Edin
Önleyici

Daha sağlıklı yaşlanmaya katkıda bulunur

Gerçekle Yüzleşme

Yaş ne anlatır?

Tıbbi teknoloji

Kanıtlanmış tıbbi teknolojiye dayalı güvenilir ölçüm

Fiyat ve Detaylı Bilgi Talebi

Sağlıklı bir iş modeli

Yenilikçi AGE Scanner, muayenehanenize pozitif ve ayırt edici bir nitelik kazandırır. AGE’ler kardiyovasküler hastalıklar, diyabet ve böbrek yetmezliği gibi birçok kronik hastalığa yol açabilir. İyileştirilmiş bir yaşam tarzı, kronik inflamasyonla mücadele, daha az stres ve doğru tavsiyeler AGE oluşumunun azaltılmasına yardımcı olabilir.

Fiyat teklifi isteyin

AGE Tarayıcı hakkında daha fazla bilgi edinin

Aşama 1 Ön kolu açın

Ölçüm alınacak kişinin ön kolunu dirseğe kadar açın ve cihazınızı bluetooth üzerinden uygulamaya bağlayın

Aşama 2 Cihazınızı kişinin ölçüm alınacak koluna yerleştirin

AGE Scanner cihazını dirseğin arkasında kalan ön kola yerleştirin, düğmeye basın ve ölçümü başlatın

Aşama 3 12 saniye sonra

12 saniyede alacağınız ölçüm sonucuna göre sağlıklı yaşam tavsiyelerinizi oluşturabilirsiniz.

“Hastalıkların ve erken yaşlanmanın kuvvetli belirleyicisi”

AGE Scanner ile artık bu mümkün!

“AGE Tarayıcıyı bir süredir muayenehanelerimizde kullanıyoruz ve hastalarımızın çok hoş bulduğunu fark ettik.”

Video izle
Dennis Bartels

“Tarayıcıyı önleyici amaçlarla ve tedaviyi izlemek için kullanıyorum çünkü ölçmek bilmektir”

Video izle
Jan Blaauw

AGE'ler nelerdir?

AGE’ler (Advanced Glycation Endproducts) İleri Glikasyon Sonürünleri , vücuttaki şekerlerin proteinlerle kimyasal reaksiyona girmesiyle oluşur. Bu reaksiyon, adım adım, sonunda vücutta geri dönüşü olmayan bir süreç başlatır. Meydana gelen moleküller dokularınıza adeta yapışarak orada birikir ve bu AGE’lerin oluşumudur.

Bu vücudun herhangi bir yerinde gerçekleşebilir. Damarlarınızda, gözlerinizde, kalbinizde, böbreklerinizde, kıkırdaklarınızda ve ayrıca kolajen tabakanızda.

AGE’lerin dokuya yapışıp birikerek zamanla doku ve organlarımıza zarar verip, işlev kaybına yol açma gibi hiç de hoş olmayan bir özelliği vardır.

Somut bir ifadeyle: damarlarınız daha az esnek ve adeta kırılgan hale gelir, bu da kardiyovasküler hastalıklara yol açar. Çok miktarda AGE birikimi olan birinin cildinde daha fazla kırışıklık bulunur ve genellikle cilt yapısı ve/veya rengi açısından çok daha yaşlı görünür.

Dünya çapında yapılan binlerce araştırma, bir kişinin dokusunda ne kadar çok AGE varsa, kronik hastalık, komplikasyon veya ölüm riskinin de o kadar yüksek olduğunu kanıtlamıştır. AGE’ler, kardiyovasküler hastalıklar, diyabet, böbrek yetmezliği ve son dönemde yapılan araştırmalara göre Alzheimer ve kanserle bile ilişkilendirilir.

Bilimsel araştırmalar, bir dizi faktörün AGE’lerin oluşumuna katkıda bulunduğunu kanıtlamıştır: örneğin kandaki şeker seviyesinin artması önemli bir faktördür. Bu nedenle AGE’ler, tip 2 Diyabetle ciddi bir şekilde ilişkilidir. AGE’lerin hızlandırılmış oluşumuna katkıda bulunan diğer faktörler stres, sigara tüketimi, egzersiz azlığı ve (sağlıksız) beslenmedir.

Neyse ki iyi haberler de var!

Daha önce de belirtildiği gibi, şekerlerin proteinlerle kimyasal reaksiyona girmesi nedeniyle AGE’ler vücutta gelişir. Yediğiniz yiyecekler bile AGE’ler içerir. Örneğin, çok fazla şeker ve yağ içeren yüksek derecede ısıtılmış ürünler birçok AGE’nin kaynağıdır. Kızartılmış veya ızgara et, kavrulmuş fıstık ve fındık, karamel, kola gibi kaynaklar akla gelir ancak yıllanmış peynir ve bazı şarküteri ürünleri de AGE oluşumuna sebep olabilir.

Araştırmalar sayesinde AGE’lerin vücutta nasıl oluştuğu hakkında giderek daha fazla şey öğreniyoruz. Sonuçta oluşabilecek hasarı önlemek için neler yapabileceğimizi giderek daha iyi anlıyoruz. Yeterince egzersiz yaparak, karbonhidrat ve şeker oranı yüksek gıdaların alımını sınırlandırarak AGE’lerin oluşum sürecini yavaşlatabilirsiniz.

Ayrıca bazı antioksidanlar AGE oluşumunun azaltılmasına veya yavaşlatılmasına da yardımcı olabilir. Antioksidanlar sebzelerde, meyvelerde, çayda (yeşil ve siyah) ve bazı şifalı bitkilerde doğal olarak bulunur. Örneğin, tahıllarda, somonda, yapraklı sebzelerde ve yumurtada doğal olarak bulunan B vitamini. En çok, zerdeçal, kırmızı şarap, üzüm, turunçgiller, yeşil çay ve brokolide bulunan Polifenoller. Kapari, zeytin, karabuğday ve kuşkonmazda bulunan Rutin ile çiğ yer fıstığı, fındık, yaban mersini, kara üzüm ve kırmızı şarapta doğal olarak bulunan Resveratrol. Bu doğal kaynaklara ek olarak, AGE düşürücü maddeleri içeren gıda takviyeleri de kullanabilirsiniz, ancak günlük gıda alımını ve yaşam tarzını ayarlamak, en tercih edilmesi gereken koruyucu yöntemdir.

Dolayısıyla, ne yediğinize dikkat etmeniz en önemli tavsiyedir. Daha az şeker, özellikle fruktoz ve daha az yüksek ısıya maruz kalmış gıdalar içeren bir diyetin, yaşlanma sürecini yavaşlatmaya ve sağlıklı bir şekilde yaşlanmaya yardımcı olduğu birçok araştırmayla kanıtlanmıştır.

Daha önce de belirtildiği gibi, Sakarifikasyon (şekerlenme) reaksiyonu adım adım ilerler, son adımda ise geri dönüşü olmayan AGE’ler oluşur. AGE oluşumuna kadar sürece müdahale etme imkanımız var. Egzersiz, sağlıklı beslenme, daha az stres ve antioksidanlar, ilk adımlarda AGE oluşumunun azaltılmasına veya geciktirilmesine katkıda bulunabilir. Ancak oluşan AGE’lerin azaltılması yavaş gerçekleşen bir süreçtir; vücuttaki AGE oranının ölçümlenebilir bir şekilde azalması için gereken minimum süre 3 aydır.